Türk İstiklal Mücadelesi sırasında; İşgal ordularının el koyduğu Osmanlı silah ve cephanesi İstanbul’dan bin bir güçlükle tekne ve takalarla İnebolu’ya getirilmiş, Yarbaşı Mevkii olarak bilinen bu noktaya kayıklarla boşaltılmış, bu kutsal emanetler elden ele, yaşlı- genç, çocuk-kadın demeden, omuzlarda ve yakın-uzak bütün çevreden sağlanan kağnılarla, at arabaları ile, öküz ve mandalarla ard arda, İnebolu- Küre –Seydiler –Kastamonu yolu ile bağımsızlık Savaşı veren Kuvay-i Milliye güçlerine Ankara’ya ulaştırılmıştır. İnebolu halkının yapmış olduğu bu gönüllü hizmet 3 yıl müddetince durmaksızın devam etmiş, bu hizmete karşılık ne kayıkçılar para istemiştir, nede taşıyanlar… Bu nedenle İnebolu Kurtuluş Savaşında savaşın kilit noktası haline gelmiştir.
İnebolu Limanında yaşanan bu hareketlilik düşmanın da dikkatini çekmekte gecikmemiştir. Kahraman Türk askerine, İnebolu üzerinden yapılan bu top, mermi ve cephane sevkıyatını kesmek için Yunan donanması, Panter ve Kılkış isimli savaş gemilerini İnebolu’ya göndermiş, silah ve cephanelerin teslimini istemiş, teslim edilmeyince, Ramazan Bayramının 1. gününe rastlayan 9 Haziran 1921’de İnebolu ‘yu bombalamışlardır. Ancak karşılaştıkları imanlı, azimli savunma ve mücadele karşısında karaya çıkamadan geri dönmüşlerdir. Bu nedenle her yıl 9 Haziran, İnebolu Şeref ve Kahramanlık Günü olarak kutlanmaktadır.
|